23 Haziran 2012 Cumartesi

ARAPÇAYI ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ


ARAPÇAYI ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ:

Arapça, tarih veya edebiyat gibi bir ders olmayıp yabancı dil olduğu için, onu çalışma yöntemi de buna göre olmalıdır. Yapmamız gereken ilk şey hedefimizi açıkça belirlemektir. Ben Arapça öğrenmek istiyorum diyen bir kişi kendine şu soruları sormalıdır:

1. Niçin Arapça öğrenmek istiyorum?

Eğer amacımız ticari hayatta kullanmak ise, pratik ağırlıklı, dinleme ve konuşmaya yönelik çalışmamız bize daha avantaj sağlar.
Eğer ilahiyat öğrencisi isek, grameri daha ön plana alabiliriz. Çünkü açık öğretim ilahiyat sınavı, gramer detaylarına yönelik olmaktadır.
Eğer yukarıdaki gibi özel bir hedefimiz yoksa, dilde 4 temel beceri dediğimiz: okuma, yazma, konuşma ve dinlemenin eşit ağırlıkta olduğu bir çalışma planı yapmalıyız.

2.  Hangi kaynakları kullanmalıyım? Nasıl çalışmalıyım?

Amacımızı belirledikten sonra buna uygun çalıma planı yapmalıyız. Eğer daha önceden Arapça temelimiz varsa, kendi düzeyimize uygun bir kitap seçebiliriz.
Mesela, ilahiyat fakültelerinde, hazırlık sınıflarında okutulan el-arabiyyetu beyne yedeyk serisi, 3 ciltlik güzel bir seri olup ses cd leri de vardır. 

Kitabı çalışırken, ilk önce metni birkaç kez dinler, sonra okur, bilinmeyen kelimelerin altını çizer, anlamlarını tahmin etmeye çalışırız . Sonra onları sözlükten buluruz. Yabancı kelimeleri yazarak ezberlemeye çalışırız. Temel kalıp ifadeleri belirler ve ezberleriz. Bir kalıbı tam olarak ezberlemeden, hiç kitaba bakmadan farklı kişi çekimlerine göre kullanmayı öğrenmeden diğer kalıplara atlamamızın bir anlamı yoktur.

Bu tıpkı şuna benzer. Sınıfta bir öğrenciyi işaret edip: şunu tanıyor musunuz diye sorduğumda evet dersiniz. O, Mehmet Yılmaz’dır. Ama aslında sadece göz aşinalığınız vardır ve adından  soyadından başka onun hakkında detaylı bir bilginiz yoktur. Ama ben o kişiyi sınıftan çıkarıp onun hakkında size sorular  sorduğumda hiç birine cevap veremezsiniz. Göz rengi, dişlerinin yapısı, burnunun şekli, oturduğu semt, kaç kardeş olduğu, bildiği diller, iş yerinin nerede olduğu  gibi detaylı sorular, onu uzun süre tanıyor olduktan sonra cevaplandırabileceğiniz sorulardır.

İşte bu yüzden 1 ay Arapça dersi almış olan biri, (öğrenci  : Tilmiz) kelimesine aşinadır, ne anlama geldiğini anlamakta, ama kelimeyi yazarak ezberlemediyse nasıl yazılacağı,  Arapça 3 farklı şekli bulunan z harfinin hangisini kullanarak yazacağını bilememektedir. Yani kelimeye göz aşinalığı vardır ama tamamen özümsememiştir, yazılışını beceremez. Ya da ben Türkçesini söylediğimde Arapçaya çeviremez. Bu yüzden klasik sınavda düşük, çoktan seçmeli testte yüksek puan alır. Bu duruma düşmemek için Arapçayı sindire sindire öğrenmeliyiz.

Üniversitede bir hocamın kullandığı yöntem bu açıdan çok faydalı idi. Diyelim ki derste (…-ya gitti : Zehebe ila) kalıbını öğrendik. Bu kalıbı kullanarak arkalı önlü bir dosya kağıdı dolusu cümle bularak ödev yapmak zorundaydık. Elimizde sözlükler, Arapça yeni cümleler türetiyor ve yazıyorduk.

Ben okula gittim. Ben eve gittim. Sen eve gittin. Onlar sinemaya gittiler. Onlar dün sinemaya gittiler…..gibi.

Eğer öğrendiğimiz bir kalıp değil de yeni bir kelimeyse, önce şu şekilde yazıyorduk:

تُفَّاحَة :  elma, تُفَّاحَة :  elma, تُفَّاحَة :  elma, تُفَّاحَة :  elma, تُفَّاحَة :  elma, تُفَّاحَة :  elma, تُفَّاحَة :  elma, تُفَّاحَة :  elma,

Sonra da cümlede kullanıyorduk.

Bu şekilde yazarak çalışma, kelimenin kalıcı olarak öğrenilmesini sağlar. O zamanlar şikayet ediyorduk, mutlaka bu ödevleri yapmak zorundaydık. (Üniversitedeyiz,  ilkokul - lise öğrencisi gibi ödev mi yapılır?) diyorduk, ama faydasını sonradan gördük.

Konuşma dersinde ise, hocamız bir kalıbı ve onunla ilgili soruyu öğretiyordu. Sınıfın bir ucundan başlayan öğrenci, soruyu yanındakine soruyor, o da kalıbı kullanarak cevap veriyordu. Bu şekilde sınıftaki tüm öğrenciler bu kalıbı ve sorusunu kullanmadan yeni bir kalıba geçilmiyordu. Kalıbı, hem kişinin kendisinin kullanması, hem de diğer arkadaşlarından en az 10 kere duyması, onun kolayca öğrenmesini sağlıyordu.

Kısa sürede yarım yamalak bir sürü kalıbı öğrenmeye çalışmak yerine, uzun süre tek bir kalıp üzerinde çalışmak, daha başarılı ve kalıcı sonuç verir. 

 Arapça dinleme pratiği yapmak isterseniz

Bu adreste, sesli pek çok dosya bulunmaktadır. Yeşil okları tıklayıp, dosyaları bilgisayarınıza indirin. Dosyalar sıkıştırılmış haldedir. Winrar programı ile dosyaları açın. Önce ses dosyasını  birkaç kez dinleyin. Tüm kelimelere aşina olduktan sonra metne bakın. Bir dosyadaki cümleleri tamamen ezberlemeden yenisine geçmeyin.

3. Bu dili öğrenmeye ne kadar zaman ayırmalıyım?

Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde “Amellerin en hayırlısı, az da  olsa devamlı olanıdır” buyurmaktadır. Toefl sınavına yönelik bir kitapta şu bilgiyi okumuştum. Her gün belirli bir süre İngilizce çalışıp belirli bir seviyeye gelen öğrenci, bir kaç ay gibi bir süre  çalışmaya ara verince aldığı not neredeyse 20-30 puan düşüyordu.

Bu örnek, bize değerli bir bilgi sunuyor. Bir ay deli gibi Arapça çalışıp, 6 ay hiç kitap açmazsak, tüm öğrendiklerimiz çöpe gidecektir. O yüzden haftada 2 gün Arapça çalışmak yerine, her gün 15 dakika çalışmak daha verimli olacaktır. Hadis-i şerifte de buna vurgu vardır.

4. Arapça öğretimi ve öğrenimi hakkında yazılmış kaynaklar:

Bu konuda size iki eser tavsiye edebilirim.
a) Arapça öğrenim ve öğretim kılavuzu (Doç Dr. Candemir Doğan  -Ensar Neşriyat)

b) İmam hatip liselerinde meslek dersleri öğretimi nasıl olmalıdır? (Değerler Eğitimi Merkezi Yayınları  http://www.degerleregitimi.org/index.php)


******************************************************
Son olarak, bir yıl boyunca Arapça öğrettiğim öğrencilerime uyguladığım sene sonu değerlendirme anketinde sorduğum bir soru var:
Arapçayı yeni öğrenmeye başlayacaklara tavsiye verecek olsanız nelere dikkat etmelerini söylerdiniz?

Size faydalı olabileceğini düşünerek bazılarının cevaplarını  aşağıda veriyorum.

Öğrenci cevapları

Öğrenci 1:
Kelime dağarcıklarını mümkün olduğunca geliştirmelerini, evde mutlaka tekrar yapmalarını

Öğrenci 2:
Dersleri günlük olarak evde tekrar yapmalarını ve kelime ezberlemelerini

Öğrenci 3:
Harfleri ve yazıyı öğrendikten sonra, birkaç küçük diyalog ezberlemelerini, özellikle kendileriyle alakalı.
Sonra kelimeleri tekil- çoğul şeklinde ezberlemelerini.
Fiilleri mazi- muzari- emir- mastar şeklinde ezberlemelerini, kelimelerle oynamalarını, sesli tekrar yapmalarını ve Arapça çizgi film izlemelerini.

Öğrenci 4:
İyi bir öğretmenle ders yapmalarını ve sabırla devam etmelerini

Öğrenci 5:
Konuyu not tutarak ve tekrar ederek, kelime ezberleyerek öğrenebileceklerini söylerdim.

Öğrenci 6:
Pes etmesinler, kendilerini fazla sıkmasınlar, kelimelere önem versinler.

Öğrenci 7:
Öncelikle iyi bir kurs eğitimi almalarını, daha sonra da çok çalışıp kelime ezberlemelerini, pratik yapmalarını söylerdim.

Öğrenci 8:
Sabırla devam etmelerini isterim. Çünkü her şey hemen öğrenilmiyor, -zamanla-

Öğrenci 9:
Bol bol kelime öğrenmelerini ve her gün belli bir vakit (yarım saat) ayırmalarını tavsiye ederim.

Öğrenci 10:
Hocayı dikkate almalarını, ödevlerini yerinde hazırlamalarını, dersi dikkatli dinlemelerini.


Öğrenci 11:
Harflerin doğru telaffuzuna dikkat etmelerini, evde tekrar etmelerini, fazlaca kelime öğrenmelerini

Öğrenci 12:
Ders kaçırmamaya dikkat edilmeli

Öğrenci 13:
(Konuları) biriktirmeden çalışmalarını, her dersteki yeni kelimeleri mutlaka ezberlemelerini, ve anlayamadığı şeyleri mutlaka öğrenip biriktirmemelerini.